SAPANCA ULTRA MARATON 52K

   Maraton ya da uzun mesafe koşu tecrübeniz varsa siz de Sapanca Gölü'nden, Altıoluk Yaylası, Kartepe Zirveden, Soğucak Yaylasına uzanan bu hikayenin unsuru -hatta kahramanı -olabilirdiniz. Bu tarz koşular için başka bir deyişle ifade edersek, trekking sporundan farklı olarak, ekip düzeninin olmayışı, herkesin bireysel olarak en kısa sürede hedefe varma amacı taşıması, denilebilir. Maraton ve yol koşularının yeri ayrıdır lâkin sürekli yüksek tempoda koşarken çevreyi tam olarak özümseyemeyiz .Trail ve dağ maratonu gibi koşular daha dingindir .Sürekli pastoral fonlar, müthiş bir lirizm yaratır.Hani "Şiir gibi koştum!" denir ya...:)
   Koşmaya başladığım günden beri  hep bir yarışa yönelik antrenmanlar yaptım. Bu beni disipline ederek gevşeklikten kurtarıyor. İznik 50 K Dağ Maratonu koştuktan sonra Datça ve Edirne YM'lerinden birine katılmak istedim ama bazı sebeplerden mümkün olmayınca daha öncesinde Tamzara Tur'dan dostlarım Taner Sadın ve Cevdet Oğuz ile  bir çok kez gittiğim  Müztek, Hacımahmut, Klavuz, Acella ve Sultanpınar yaylarından yöreye aşina olduğum Sapanca'ya, maratona kayıt oldum.Yükselti grafiğini incelediğimde İznik'in hemen hemen aynısı idi .Bir önceki koşu bir sonraki için hep bir özgüven oluşturuyor. Tek bir çekincem vardı: Hiç alışkın olmadığım ve sevmediğim sıcak! Neyse ki 45 gün vardı ,alışırdım ...
   Yarışa karar verdiğimde zaten idmanlıydım, ek olarak sadece bir kaç tane irtifalı koşu yaptım .Son uzun antrenmanımı  -olmazsa olmaz-Aydos'ta ,Aydos537 nin takım kaptanı Mehmet Ali Ok :) ve Turgut Baş ile yaptım.Keza Turgut ve ekibin gediklilerinden Metin Abi (Özvarna) de yarışacaklar arasındaydı .Ekipten diğer arkadaşımız Onur Azcan ise işi gereği gelemedi .Ertesi gün de Belgrat'ta cila yapıp totemlerimi tamamladım.
  Konaklama için 2 seçeneğim vardı .Startın verileceği NG Otel ve organizasyonun hazırladığı  kamp alanı.Sapanca Gölü'nün kenarında çadırda kalmak hem koşunun özüne uygun hem de  Aladağlar maratonu için de bir test olur diye kamp düşünürken cuma günü Istanbul'da başlayan şiddetli yağmur ve soğuk planımı değiştirdi .  
 Cumartesi sabahı Maşukiye' de kahvaltının ardından otele yerleştik .Kısa bir yürüyüşün ardından Mahmut Yavuz'un "Maraton Des Sables "sunumunu izledik .Akabinde koşacağımız yarışla ilgili bilgileri yine kendisi verdi .Bize en enteresan gelen şey yarış parkurunda arı kovanlarının olmasıydı .Kovanların uzağından ve koşmadan geçmemiz konusunda uyarıldık .Geçen sene bir çok kişi arılardan nasibini almıştı .Cibinlikle mi koşsak ,diye aramızda şakalaştık .Ama ziraatçı arkadaşların "yağan yağmurdan dolayı arıların olmayacağı" öngörüsü tuttu.



  Yarış günü hava durumunu için şöyle diyeyim ;verileri bizim yükleme imkanımız olan bir oyun olsaydı bu yarış ,havayı bu kadar mükemmel simule  edemezdik .Sabaha karşı yağan yağmur tropik kokular yaymıştı .Yol boyu ise kafelerdeki serinletme sistemine benzer çisenti tatlı tatlı yüzümüze vuruyordu ,ta ki zirveye kadar .Zirveden sonra ara ara çıkan güneş üstümüzü kurutup içimizi ısıttı .Yarış bittiğinde ise ortalık güllük gülistanlıktı .
 Yeme içmede -ister elit ol ,ister amatör -iki temel kuralı var bu koşularda ,hemen söyleyeyim ;acıkmadan yiyeceksin ,susamadan içeceksin .Bu kural gerçek anlamıyla bir can .7'de yaptığım sıkı kahvaltı sonrasında bu altın kural sayesinde hiçbir sıkıntı yaşamadım.Bir önceki yıl yaşanan su ve CP sorunlarından  organizasyon dersini iyi almış ,yeterli sayıda CP 'de o yeterli sayıda yiyecek -içecek vardı.Çantamda ise bir iki tadımca ,bir kaç ceviz incir hurma ve 2 jel vardı .



   
  Start 09.30 da -8K,34K ve 52K -verildi.Biraz yol aldıktan sonra asfalt yoldan çıkıp orman içine doğru yükselen yola girdik .Yarışı 2 bölüme ayırırsak ,1.bölümün sonu yani 1580 m deki Kartepe Zirve'ye kadar olan yolculuk başladı .Yürü-koşlarla 7. K deki Cp'ye- yaklaşık 1 saatte -vardığımda sularım bitmişti.2 tane 500 ml'lik sulukları doldurup yola koyuldum .Biraz daha sert çıkışlarla gürgen, kayın ,meşe ağaçlarının ve orman güllerinin arasından 18 k deki cp noktasına geldim .1 avuç çerezi 2 bardak kolayla tüketip ,ikmalimi yaptıktan sonra 5 K sonraki Kartepe Zirve'nin yolunu tuttum .Biraz sonra Mahmut Yavuz'un sunumda "kulaklarımı çınlatacaksınız " dediği, 1.5 km 'lik oldukça dik ve bitki örtüsünün zorladığı geçişe geldik. 




O esnada bulduğum 2 tane odunu değnek yaparak yola devam ettim .Burada batonun ne menem bir icat olduğunu -sağ el-sol ayak ,sol el-sağ ...gibi kulaktan dolma bilgilerle-deneyimledim. Ağustos ayında katılacağım Aladağ Sky Trail 'de batonun zorunlu malzemeler arasında olması yarışın ne denli zorlu geçeceğinin habercisiydi. .Organizasyon,normalde patika olmayan bir yeri parkur içine alarak hem zor hem de güzel iş yapmıştı .Bu bölümü Turgut ile beraber çıktık ve Altıoluk Yaylasındaki CP noktasına geldik.



Çorba dahil ne olması gerekiyorsa vardı bu ikmal noktasında.Zirveye yaklaşmamızın verdiği motivasyonla dinç bir şekilde yola devam ettik .
 ...Ve zirveyle beraber koşunun 2. perdesi açıldı.Yer yer küçük yokuşlar ve düzlükler olsa da artık sürekli inişin olduğu 30K kalmıştı .Nihayetinde bu bir yarış ,herkes kendisiyle,rakipleriyle ,doğayla ne derseniz deyin bir rekabet içerisinde.




 Aydos'ta Duvar,Serdar'ın Yemini ve Dayının İni gibi % 30-40 eğimli segmentleri- yere bakan yürek yakan- Erhan Çetin ile inleten Turgut'u görünce ,inişte hızlı olmanın sadece kuvvet olmadığını bir kez daha anladım .İnişlerde hızlı olmak için denge ,mukavemet ,adım aralıkları ve de bol çalışma gerekliydi .Aman diyeyim sana benim gibi acemi arkadaş ,öyle "aşağı doğru sallanırım ","salarım kendimi " deyip hafife alınacak iş hiç değil .
 İşaretlemeler ;yerine göre sık sık ,yerine göre en fazla 100 m aralıklarla hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde güzel asılmıştı .Özellikle belirgin yollarda giderken çok dikkatli olmak gerekiyor .Yola kendimizi kaptırıp sağa-sola dönüşleri kaçırmamız an meselesi .Şekil a1 deki gibi benim hatamı yaparsanız fazla yol gider, moraliniz bozulur ,zaman kaybedersiniz .




 Az gittik ,uz gittik ,dere tepe düz gittik .Bir de baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz .Bizim için büyük ,ultracı için küçük adımlarla koşumuzu bitirdik :)
 Sonuçlara geldiğimizde Eskişehir'den  gelen arkadaşlarımı anmadan olmaz .Emre Singer genelde 3. oldu .Kardeşi Bahadır ,Egemen Döner ,Aykut (Saral)  ve Cafer (Dalar) abi ise yaş gruplarında kürsüdeki yerlerini alarak boş dönmediler .Aydos537 den Abi'miz ,idolümüz Metin (Özvarna) de yaş grubunda (iyi bir dereceyle )1. olarak bizi mutlu etti.



Metin ÖZVARNA                                          

Ben ve Turgut mu ?...Her zamanki gibi gönüllerde yer ettiysek ne mutlu :) 

       Sapanca Ultra Maraton you tube


Yorumlar

  1. Harika olmuş, ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  2. Bravo Alpay Hocam. Tekrar tebrik ederim. Hem yarış hem de rapor için 👍

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel Alpay,ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Abi tebrikler. Metin Abiyle bi yarışta koşma şerefine nail olmuştum. Senin de peşine takılıcam en kısa zamanda :)

    YanıtlaSil
  5. Tebrikler harika yarış çıkartmışsınız.

    YanıtlaSil
  6. Alpay hocam eline sağlık, çok güzel olmuş

    YanıtlaSil
  7. Elinize sağlık hocam. Tebrikler.

    YanıtlaSil
  8. Tebrikler Alpay yarış da raporda çok güzeldi yol arkadaşlığında daha nice ultralara

    YanıtlaSil

Yorum Gönder